Yaşam

Gizem Çözülecek mi? Bilim İnsanları Covid 19 Virüsünün Kökenlerine İlişkin Cevapları Aramaya Devam Ediyor!

Covid 19 virüsü dört yılı aşkın bir süredir dünya çapında varlığını sürdürürken, bilim insanları hala kökenlerini araştırmaya devam ediyor. Aradan geçen bunca yıla rağmen Çin’in Dünya Sağlık Örgütü’nün Wuhan kentini araştırmasını zorlaştıran nedenlerle hala havada kalan sorular var. Covid 19 virüsü gerçekten bir laboratuvardan mı sızdı yoksa dünya taşıyıcı bir hayvan tarafından mı yok edildi? Bakalım bu bahiste ne kadar ilerlemişiz! ?

Kaynak:https://www.bloomberg.com/news/article…

Pandeminin üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen Covid 19 virüsünün kökenleri hala kesin olarak belirlenebilmiş değil.

İlk olaylar Çin’in taze gıda pazarı olan Wuhan bölgesinde meydana geldi. Burada satılan rakun köpeği gibi küçük memelilerin taşıyıcı olarak hareket ettiği ilk teorilerden biriydi. Virüsün yanlışlıkla Wuhan yakınlarındaki bir araştırma merkezinden sızdığına dair söylentiler de vardı.

Bu iddialar FBI tarafından desteklense de ABD istihbaratının diğer şubeleri böyle bir şey hakkında rapor vermedi.

Tüm bu spekülasyonlara rağmen hükümetler ve bilim insanları, virüsün nasıl ortaya çıktığını keşfetmenin gelecekte karşılaşabileceğimiz pandemi risklerine karşı önlem almamızı kolaylaştıracağı konusunda hemfikir.

Peki Covid 19 virüsünün kökenine dair bu gizem neden ortaya çıkıyor?

Herhangi bir patojenin nerede, nasıl ve ne zaman ortaya çıktığını kesin olarak belirlemek aslında oldukça zordur. Ancak Covid 19 çıktığında bilim insanları hastalığa, yarasalardakine benzeyen SARS-CoV-2 adlı koronavirüsün neden olduğunu keşfettiler.

Ancak virüsün 11 milyon nüfuslu Wuhan’a ulaşması için çok dolambaçlı bir yol izlemesi gerekiyordu.

Ancak virüslerin yayılmaya başladığı yerin doğrudan hayvanlar alemiyle bağlantılı olması gerekmiyor. Örneğin, HIV virüsünün şempanzelerden kaynaklandığı ortaya çıktı, ancak virüs 1920’lere kadar insanlarda görülmedi; Ta ki kilometrelerce ötedeki bir şehre ulaşana kadar.

Yani bu örnek, bir virüsün doğduğu yerden insanlara ulaşana kadar doğal olarak uzun mesafeler kat edebildiğini gösteriyor.

O halde bahisle ilgili temel varsayımlara bir göz atalım. ?

Tartışmalar genellikle iki varsayım çerçevesinde yürütülür; Virüs ya hayvanlardan bulaştı ya da yanlışlıkla laboratuvardan sızdı. İlk teori, 2021 yılında 4 haftalık bir çalışma yürüten Dünya Sağlık Örgütü tarafından destekleniyor ve uluslararası toplum bu teorinin daha olası olduğunu düşünüyor. Nitekim geçmişte karşılaştığımız dokuz koronavirüs türünün tamamı hayvanlardan bulaştı.

İkinci teorinin de önemli bir temele oturmasının nedeni, Wuhan’ın koronavirüs araştırmaları yapan bir merkeze çok yakın olması.

Peki hayvanlardan bulaşma nasıl oluyor?

Bu konuda iki senaryodan bahsedebiliriz; Virüs, konakçı olarak hareket eden bir hayvandan veya taşıyıcı olan bir hayvandan bulaşabilir. Ev sahibi görevi gören hayvanlar, vücutları patojenlerle dolu olmasına rağmen hasta olmayan canlılar anlamına gelir.

Covid öncesi iki ölümcül koronavirüs salgını yarasalar aracılığıyla bulaştı; SARS ve MERS.

Bu nedenle birçok bilim insanı, Covid 19 virüsünün de bu uçan memelilerden yayıldığını düşündü. Yarasalar, patojenlere ev sahipliği yapan hayvanlardan biriydi. Ancak geçen Mart ayında ortaya çıkan yeni bulgular, rakun köpeklerinin virüse duyarlı olduğunu ve taşıyıcı görevi görebileceğini gösterdi. Wuhan pazarlarında bolca bulunan bu hayvanların potansiyel bir köken olabileceği varsayımı da doğdu.

Ancak Çinli araştırmacılar, bu bulguların yeterli kanıt olmadığı konusunda ısrar ediyor.

Peki virüsün laboratuvardan kaçtığı teorisi bize ne sunuyor?

Wuhan Viroloji Enstitüsü, Çin’de tehlikeli patojenleri inceleyen ilk enstitüdür. Bu tür laboratuvarlar genellikle patojenlerin yayılma veya hastalığa neden olma potansiyellerini inceler. Ancak araştırmacılar, bu tür çalışmaların aşı üretilmesinde, tedavi formüllerinin bulunmasında ve teşhis konulmasında çok faydalı olduğunu savunuyorlar.

Destekçilerine rağmen ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri gibi kurumlar bu tür araştırmaların laboratuvarlarda yapılmasının büyük risk taşıdığını ve kapatılması gerektiğini düşünüyor.

ABD istihbaratı her iki teorinin de oldukça makul olduğu konusunda hemfikir olsa da, hangisinin daha muhtemel olduğu konusunda bölünmüş durumdalar.

Örneğin, FBI direktörü Christopher Wray Şubat ayında virüsün Çin laboratuvarlarından sızmış olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu söyledi. Buna rağmen CIA bahis konusunda kararsız olduğunu belirtirken, diğer kurumlar virüsün doğal yollardan bulaştığını düşünüyor. Hatta geçen ay ABD Başkanı Joe Biden, korona virüsünün kökenine yönelik araştırmaların zımnen temellendirilmemesi gerektiğini belirten bir yasa imzaladı.

Çin’in Wuhan’daki araştırma merkezinin soruşturulmasına yönelik bloke edici tutumu hâlâ eleştiriliyor.

Dünya Sağlık Örgütü, bu yıl izin verilen soruşturmanın esasen üç yıl önce yapılmış olması gerektiğini söylüyor. Rakun köpekleri hakkındaki bilgilerin geç öğrenilmesi, Wuhan’ın yeterince çalışılmamış olmasına bağlanıyor.

Ancak Çinli yetkililer sürekli olarak dikkatleri laboratuvarda ve Wuhan’da satılan egzotik hayvanların virüsü taşıdığına dair teorilerden uzaklaştırmaya çalışıyor.

Hatta bunları kabul edip araştırmak yerine bilimsel dayanağı olmayan teoriler ortaya atmaya devam ediyor; donmuş bir gıdadan yayılan veya ABD’deki bir laboratuvardan sızan gibi.

Bilinen ilk Covid 19 hastası 19 Aralık 2019’da Wuhan’da tespit edildi. Araştırmalar, yayılımın bu tarihten iki hafta önce başladığını gösterdi.

DSÖ, virüsün Aralık ayına kadar geniş bir alana yayılmadığını doğrularken, California Üniversitesi’nden araştırmacılar, Kasım ayı sonlarında virüsün iki farklı suşunun insanlara bulaştığını tahmin ediyor.

Sürekli bahsettiğimiz Wuhan’ın gıda pazarının salgının başladığı nokta olduğuna dair çok sayıda kanıt var.

Görülen ilk olay, pazarda deniz ürünleri satan bir bayandı ve Aralık ayında tespit edilen olayların birçoğu bir şekilde pazarla bağlantılıydı. Bu noktada virüsün merkezinin piyasa olduğu birçok çalışmada kanıtlanmıştır. Ayrıca 1 Ocak 2020 tarihinde market kapatılmadan önce zemin, duvar, kesme tahtaları ve temizlik araçlarına virüs bulaştığı belirlendi.

İki yıl önce araştırmacılar, Çinli yetkililerin yırtıcı hayvanların piyasada satılmadığını savunmasına rağmen, bu canlıların satıldığı 10 tezgah belirledi. Bu hayvanlar arasında geyik, timsah, kirpi ve porsuk gibi her türlü vahşi yaratık vardı.

Tüm bunlardan anladığımız kadarıyla Vuhan vahşi hayvanların satıldığı ve yarasaların çokça görüldüğü bir şehir.

Bu noktada DSÖ, çevrede bulunan eserlerin, canlıların ve insanların daha derin bir inceleme ve incelemeye tabi tutulması gerektiğini düşünmektedir. Görüldüğü üzere Covid 19 virüsünün kökenine dair hala kesin bir sonuca varılmış değil. DSÖ, bunun zaman geçtikçe daha büyük bir sorun haline geleceğini belirtiyor. Bu bakımdan, muhtemelen asla kesin olarak bilemeyeceğiz!

Bunun hakkında ne düşünüyorsun? Haydi yorumlar! ?

haber-kaynasli.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu